değil mi ki gözlerim mavi
önce nazara gel
sonra bana
baktın olmuyor
hâlâ kalbinde ağırlığım
önce beni at
sonra
aşk’ı
I
kırk dua da yıkanan
yalan dolan sayıklayan
vuslata bahane olan
-kalbinde-
elemtere fiş
kem gözlere şiş
salmış kini dudaklarından
süzülür usulca nefret
hangi kalp ki
kendi içinde huzura etsin ibadet
bir ödenmişlik
bir cinnet
ve gölgesi bedeninden daha uzun yaşamış esaret
açık yaraya gözyaşı döken
aşk’a kefaret
aşk’a merhamet
kırdığın ben kadar bir dünya
içimde dön dolan
nereye varsan orada bir hazan
ne demeli ki şimdi sana
nasıl demeli ki tut kendine ayna
bir sevdin bir sevmedin ya
ahh…! gözleri ayrılığa bakan sevgili
bu dökülen kurşun
seni tam kalbinden vursun
II
sûkut ruha nefes
sûret tende heves
küstüysen göremezsin şems
-kalbimde-
elemtere fiş
kem gözlere şiş
çoktan sevmeli
baştan savmalı bakışların yangın yeri
kimse bilmez dilsizlerin dergahında nasıl seviştiğini
değil mi ki ihanet gözünde rüya
yine kanıyor
çığlığında alevin tutsak şehirlerinde
eskiden kalmadır her bağışlama
kırınca mührü alınyazında
aşk-ı amâ
aşk-ı muamma
adınla okunmaya müsait yerlerde
zikir geceleri ihsan edildikçe
mum alazında sevdin kum tanelerinde yitirdin
huşû ile kıldın farzlarını
ben de döndüğün her gece
bir gittin bir kaldın ya
ahh…!dili elveda ile oynaş sevgili
bu dökülen kurşun
seni tam kabinden vursun
alicengizoyunu
(…dökülenleri aynı pota da eritene kadar,dökmeye devam…zirâ gözüm hep kalbinde…)