aşksız yaşama ki, ölü olmayasın
aşkla öl ki diri olasın…
mevlâna
I.
tut ki şimdi senin ağzından yazıyorum
mesel beni ne çok sevdiğini
vahiy aldığın dağlarıma yolculuktu zamansızlık
saf korkudan yapılmış
aşk’ın arzına
bir uçuruma
geçit açılır gibi
elimde bir gün hatıra olmaya değer iki söz
/bir gün belki/
kusurlu bakışlarıma işlenmiş
kusursuz mavinin cinnet hali
içinde kaybolan sesin ta kendisi
aşk canına okumadan
çağır şimdi beni
ki
yıldızlar dönüyor semada
dönüyorum
kalbi kadar yalnız olana
II..
tut ki şimdi senin ağzından yazıyorum
mesel bana ne çok yandığını
kül rengi dolunay
gecenin mahremine doğuyor
içimde sınıfsal açlığına gebe hayvan
cılız bir ateşin içinden sıyrılıyor
ortalık can yeri
ortalık kan yeri
alırım kanımı geri
kanatlarımda bir gün uçmaya değer iki yaş
/bekletme beni/
biliyorum sıkıntın düşlüyor
düştükçe cesaretin kederine
gözlerim can simidi
aşk canına okumadan
bekle şimdi beni
ki
yıldızlar düşüyor tennureye
düşüyorum
kalbi kadar yalnız olana
III…
tut ki şimdi senin ağzından yazıyorum
mesel bana ne çok öldüğünü
göç başlayınca bedenimde
ruh kayıp doğru peşinde
nefesin yetmezken
aşk’ın ömrüne
derin derin alsana beni
tıpkı hasreti koklar gibi
bırak şimdi verdiğin sözleri
günün vaktini söyleyen
akrebin kerameti
dilimde bir gün damlamaya değer iki zehir
/sevmiyorum seni/
değil mi ki yalan sadece zaman
içmesini bilmeyen için haramdır baldıran
aşk canına okumadan
öldür şimdi beni
ki
yıldızlar sönüyor yed-i kudrette
ölüyorum
kalbi kadar yalnız olana
alicengizoyunu
(…yorulduğun zaman sev beni…çünkü dinlendiğinde terk ediyorsun…)