Sensizliğin telaşındayım şimdi
Yokluğunun onuncu gününde
On asrı omuzlarıma yüklendim sanki..
Eyyüb’ün (a.s) sabrındayım
Acıyı lügatlerden değil
Sensizliğe hükümlüğümde öğrendim,
Ha bugün, ha yarın gelirim dedin
Hep bekledim, sabrı yüklendim,
Hala alışamadım sensizliğe
Hala dokuz buçuk görüşmesinde seni beklerim..
Yusuf’un (a.s) medresesindeyim
Bu zindanda senliğe müebbedim
Rüyayı yorumlamayı ondan öğrendim
Kimsecikler yok bir başımayım
Ara sıra olan ziyaret saatlerinde öğrendim;
El alemin diline düştüğümü
Bir şeycikler diyemedim, yanımda yoklar ki
Artık sussunlar diye,
Seni de yüreğimin müebbed zindanına hapsettim,
Garip değil mi
Mahkumum da sen sultanım da,
Sen de beni sultan etmiştin ya gönlüne
Süleyman peygamber tahtında
Bir cihan saltanatı sürdürüyorum seninle..
Yusuf’un (a.s) medresesinde
Eyyüb’ün (a.s) sabrındayım,
Sultan Süleyman (a.)’nın sarayından
Fatih’in Murad’a fermanını
Hüdhüd’le haber ediyorum:
“Eğer sultan sen isen gel otur tahtına
Yok sultan ben isem bana itaat etmeni emredip”:
Beni sensizliğe mahkum etmeni
Ebede kadar yasaklıyorum.
Şairin Sitemizdeki Diğer Şiirleri
Yorumlar
Henüz kimse tarafından yorum yapılmamış.
Yorum Yaz