dilara bir ışık gibi gözlerin
karanlık gönlüme bir geçit bulmuş
sızıyor çoğalıp her gün gizlerin
bir dere bir ırmak bir nehir olmuş
sevgi atlasının nakışlarından
her ilmek bir deniz daldım dilara
can simidim sensin bakışlarından
bir ümit ışığı aldım dilara
geç kalma haydi gel bu gidiş dursun
bu acı bu korku titreyiş dursun
cananım ol yüksel gönül katıma
yetmez mi bu hasret bekleyiş dursun
ah yine gönlüme sensizlik düştü
sazımın teline sessizlik düştü
baykuşlar konunca tomurcuk güle
şakıyan bülbüle dilsizlik düştü
bir tarih eskittim bir çağ eskittim
anlamak ne mümkün gönlünü senin
her seher kendimi hesaba çektim
bu gizemli sevda senin eserin
bu kaçıncı dava kaçıncı celse
yargıç sensin davacı sen dilara
sesin sessizliği artık bitirse
nihayi hükmünü versen dilara
sen gittin güneşler uzakta kaldı
yüreğim kurduğun tuzakta kaldı
bana okuduğun
aşk türküsünden
aklımda bir ünlem bir nokta kaldı
dilara cefayı bilemezsin sen
ben ağlarken sefa süremezsin sen
bu endişe korku oldukça sende
beni hiçbir zaman sevemezsin sen
dilara ölümler ne kadar kolay
bir anlık mesele nihayetinde
sen istersen beni yaşamıyor say
nasılsa anlarsın günün birinde
gelirsin depremler isyanlar susar
kuşlar susar eğer sen konuşursan
bir tatlı tebessüm yüzleri sarar
dilara gülümser
aşkı anarsan
ceylansız bir dağın anlamı var mı
yağmursuz toprağın anlamı var mı
sen baharda çiçek güzde meyvesin
sensiz bu dalların anlamı var mı
artık kafdağına varmanın vakti
zümrüdüankayı bulmanın vakti
bırakıp cilveyi edayı nazı
dilara gönlümü almanın vakti
gözlerin bahara renk veren güneş
dilara ellerin beş pınar gibi
sevdanın yeleği sanki bir ateş
yüreğin derinde köz yanar gibi
bana seni hatırlatan ne varsa
uzanırım özlem ile tutamam
bu istek bu arzu bir gün susarsa
yürür gider dur desen de duramam
ayakta pranga elde kelepçe
tutsağınım gayrı sorma gerekçe
sana her bakışım tebessümlerim
sevdayı anlatan bir tür dilekçe
şimdi senin adın şiirde gizli
okyanusta gizli nehirde gizli
bu sevda kalamaz anlarsa biri
gönüllerde gizli dillerde gizli