bir sen sevsen bizi böyle
biz seni sevsek
yokluğunda bile
yaşasak seni
biz seni unutmasak
seni özler biri bilirim
kış olsa da mevsim
bir beyaz güvercin uçar
gider bulur kardeşliği
bir papatya çiçek açar
silahların namluları doğrulmuşken üstüne
ölümden önce adını anarlar
yorgunluk yaşanmaz olur
bir çocuk eli kulağında
kapı zilini bekler
bir postacı dolaşır kapı kapı
muştular ellerinde
ankara garında bir şair şiir yazar
sen nefes alırsın hava kirlidir
bir işçi sigara yakar
yanar parmakları dişliler arasında
sağ eli yerinde ve tam
sol eli parmaksız kalır
bir memurun baldırında cop izleri
aklı karışık
seçim yakın parası yok merhem alsın
bir politikacının kirli işleri
dökülür sokağa
kirlenir ankara
sen ilgisiz kalırsın
gök gürler ölüme alışıktır insanlar
biri otobüse biner, biri taksiden iner
gazete okunur fırsat kalırsa
bir öğrenci ders çalışır
kol kola iki sevdalı geçer yanından
sen başını çevirirsin
gönlün kederli
bir platonik sevgiyi kuşanırım akşam akşam
biraz daha kararır şehir
ben hala severim
o niyetli değil daha
ne şimdi ne sonra ne ben ne b
aşkasıyla
özgürlüğüne pranga vurmaya
ben hala severim
belki sen bu yüzden gecikirsinradyoda bir
aşkın hikayesi okunur
bir gencin hayalleri metroya düşer
ölüm gündemimize şöyle bir uğrar
sen ağlarsın bizim için
bir uçak havalanır
uyuruz dinleniriz gecedir çünkü
meclise ulaşır ayak sesleri
rejim titrer rüzgarı belirsiz
bir masum hüküm giyer
ben dante’yi ve tolstoy’u okurum
akdeniz üşür
sen çırpınırsın bir bulut beyazlaşır
bizi sen anlarsın sen ayıklarsın
bir batağın içinden çıkarırsın gül gibi
ama küskün
olsun
biz seni severiz
sen bizi sevmesen de
sen bize gelmesen de