iki satır karalamanın ötesinde
aşk ile susamış kervanların içinde
kendini bilmez sözünü tartmaz
düşünmeden konuşur
tarihin kilitli kapılarına vardığında
heyecanla atan yüreğinin içinde
saklı duran özüne
saygı duymalıydı oysaki
sessiz uçun kuşlar
kanatlarınız henüz yaralı
tutunduğunuz dala uzanan eller
göze göz dişe diş edası ile
anlamsızca saldırırlar
aşk' ı senden iyisi bilir mi
yer ve gök adına şahitlik yapan
toprak ananın bereketine kanan
sevgi diye kanayan
dil yaralı
göğüs yaralı
muska diye taktığın
cevher yaralı
barış içinde
savaş arzusunda
gümüş parçaları dökülmüş
düpedüz gündüz niyetine
can yaralı
ah yaralı
dağılmaz efkar yaralı
uçuk..