Bediî zevk ihrâçta; behîmî zevk revâçta
Akl-ı âşık ya belde, ya dudakta ya saçta
Aşkın peçesi düşmüş, şehvetin çamuruna
Âşık eşkini katmaz,
aşkın pak hamuruna
Eşk-i
aşk eşk-i âşık; eşk-i şehvet nutfedir
Her nigâh-ı mestâne, zinâya bir hatvedir
Fem-i âşıktan seyyâl, şehâvetin luâbı
Tuz yalar gibi yalar pis cismânî türâbı
Şehvet tende âteştir;
aşk da rûhta mültehib
Her
aşkın gülzârına, akmış o mâr-ı mehib
Mecnûn deli divâne, Leylâ'nın peykerine
Nâfbend-i Mecnûn bağlı, gibidir zekerine
Soner Çağatay 28 Ekim 2010 / Wuppertal
Kelimeler:
bediî zevk: güzel zevk (ruha hitap eden)
behîmî: hayvanî
fem-i âşık: âşıkın ağzı
seyyâl: akan
hatve: adım
luâb: salya
türâb:toprak (beden denen toprak)
eşk-i
aşk:
aşkın gözyaşı
eşk-i âşık: âşıkın gözyaşı
eşk-i şehvet: şehvetin gözyaşı
nigâh-ı mestâne: bayğın bakış
nutfe: sperm, meni
mültehib: yanıp tutuşmuş
gülzâr: gülbahçesi
mâr-ı mehib: korkunç yılan, büyük yılan
peyker: beden
nâfbend: göbekbağı
zeker: erkeğin cinsel organı