Sürur nerde, uçar olduk
Ya Bülend ya da Rahşan'ca...
Türlü derde düçar olduk
Tüketir başlı, başınca...
Felek kırılsın tekerin !
Yok mu kaymağın, şekerin ?
Sana bir kazık dikerin,
Devlet krizi aşınca...
İşsiz yiğitler hamlandı
Evli olanlar gamlandı
Mazot daha da zamlandı,
Dolar değeri düşünce...
Yol üstünde kasalıyor
Bir uzayıp, kısalıyor
Sağnak yağmur çiseliyor,
Travestiler coşunca...
Varsın boş olsun kundağın
Adı yeter bir fındığın
Çapkın lakabı zındığın
Manken peşinde koşunca...
Nice kundaklar boş kalır
Kaşık değmemiş aş kalır
Bağra basmaya taş kalır
Köpek kapıyı şaşınca...
Varlığı kazma, kürektir
Muttaki birde yürektir
Tohumla, gübre gerektir
Çiftçi toprağı deşince...
Neylesin sarayı, köşkü ?
Hüsam çeker Allah
aşkı
Ecel Haktır etme kuşku
Amma dost amma düşmanca...