"ÇÖZEMEDİYSEM GİDERİM
ANLATAMADIYSAM GENE GİDERİM"
�Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
gözyaşlarıma, ellerinizle?
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
bu derde düşmeden önce.
Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum.�
Orhan Veli dizeleridir bunlar.
Kelimelerim,yazdıklarım, dizelerim hep yetersiz.
O kadar çok kişi var ki, ardından yazacağıma, şöyle alsam karşıma da, omuzlarından tutup silkeleyp, gözlerinin içine,ama tam da içine baka baka duygu ve düşüncelerimi anlatsam. Hiç eğrilip doğrulamam zaten konuşurken.Kıvırtıp yan çizemem.İçimden geçen neyse o. Ama yazarken sahiden de kifayetsiz kalıyor kelimeler.
Yakın çevremden başlayıp da, eşe,dosta; siyasilerden başlayıp vatandaşa kadar.
Bir de ulaşamadıklarım var ki...MÖ 3000 lerde yazılmış şiirlerime konu oluşturanlar. Öyle şiirmiş, yazıymış,makaleymiş,imaymış... Söz bitiyor.Suskunluk-lar başlıyor. İtiraf edemediklerim boğazımda düğüm düğüm.Ardından uykusuzluklar ve kaçmalar...Kalemler tükenip de yazamıyor o zaman içten gelenleri.
Aynen bu durumdayım.
Ben değer verdiğim insanların kimyasına tutkun oldum hep. O kimya içinde çözebildiğim denklemleri çözebildiysem ne mutla bana. Ama bir de karşına elli bilinmeyenli bir denklem çıktı mı, o öyle kağıt kalemle çözülmüyor dostlar. İşte o zaman istiyorum ki, o denkleme dokunayım.Laboratuvarda araştırayım.
İnsan ruhu kimyasal mı? Değil elbette.Örneklemem nereden geldiyse oksijenle,hidrojene şimdi? Bildiğim şu ki o oksijene ihtiyacım var benim. O denklemin içindeki oksijen, bana denklemi çözdürebilir.
Gözlere bakmam lazım.Yüze konuşmam lazım ki, çözemediğimde en azından �mücadele ettim� ,diyebileyim.
Neyin mücadelesidir bu? Bu benim yürek ve duygu mücadelemdir.Anlama ve anlaşılma mücadelemdir. Hümanist yapımla doğru oranlıdır ve korkusuzdur.
Kelimeler suskunluğa dönüştüğünde, hani kem- kümler gelir ya ard arda.Tam da o noktada dağıldı denklemim.
Oksijensiz kaldım.Nefes alamıyorum.
1 Temmuz 03.15
Çok yorgunum...
1 Temmuz 06.00 güneş doğdu dağlar ardından
Hiç duraksamadan yazmadayım.
Adını ezberletmekteyim kuşlara.
Dağlara taşlara döksünler teleklerini,
öğrensin zirveler.
Karıncalar tutmuş akıllarında bu sevdayı.
Ya sen diyorum, ya sen?
Yosunlar kuzeye değil,sana doğru.
Bir baksan ?
bakıversen göreceksin de...
gönül gözün kör neyleyim.
Yıllar öncesinde kilitlenmiş bir yürek çıkmış ortaya.
Haykırmaları gelir mi sana,
duyar mısın o sesi?
Yabanıl canlıların diyarından kopup gelivermiş.
Macera değil aradığı.
Bir çocuksu
aşka tutsak.
Bir merhabaya kul köle olası.
Gören yok...neyleyim?
Ustura sırtındaki yaşamı bileylemiş.
Rastgele dememiş hiç,
pençeleriyle kavramış yaşamı.
Bir yüreğe akar sanmış.
Akak değişmiş. Neyleyim?
30 Haziran 2007 İzmir
Körfezden ulaştırdım kendimi sizlere...
Bir daha ulaşamayabilirim.
En gülen yüzümle sevgilerimi yolluyorum.
Sağlıkla ve barış dolu günlerde kalın.