Çatılı kaşlarının tam ortasından öptüğüm yar..
Dilek ağacının dalına bağladığım umutlarımı
alıp götürürken boran rüzgarları gibi peşinden
ben bir avuç toprak örttüm üstüme
bak nasıl ağlıyor bir kız çocuğu mezarımın başında
saçları siyah lüle lüle
tam istediğin gibi gözleri kara üzüm tanesi
senden kızım olsun derken
saçlarımı okşayan elin
ne çabuk b
aşka saçın tellerine dolandı
halbuki geride bıraktığın senin sevdana gebe kalandı.
Kıblesini şaşırmış meczup gibi
dönüp duruyorum geçtiğin yolda
kedinin ciğere bakışı nasıl bir umut döşüyorsa gözlerine
bıraktığın yerden öyle sana bakıyorum
ayrılığın gelmişine geçmişine bir sigara yakıyorum.
Önümde diz çökerek özledim diyen dizlerinin izi kalmış yollarda.
Bir kucak dolusu özlemi döküyorum beni bıraktığın yere
her gece
ama her gece dönüşünün olmadığı tel örgülü yollardayım
bir koşu gelsen diyorum
bu hapishaneden ruhumu kurtarsan
elimden kan kırmızısı vedayı alsan diyorum
Bana yar olmadın...
Kan çanağı gözlerimin bebeklerinde dondu
aşk.
Soğuğa kesen bir gece vakti
baharı bu kadar özlerken birlikte
ısınmayan ellerimi bıraıkp hangi mevsimin koynuna uçup gittin
huma kuşuyduk ikimiz
hani birimiz olmazsa diğeri ölecekti
ah yar o doğunun has kızıllığını alıp hangi gülde açtın
bizi gelmeyecek hangi vuslata saçtın.
Gurur örselenmiş kelimelerden daha ağırdı yüreğinde.
Sevin yar sevin
bende çiçekler açmaz artık
biz sende kaybolduk ya
ıssız bir karabasan bu yürek
can damarımda iki diş izi
gölgelerle boğuşuyorum ter içinde
parmaklarım boğazında
bir ölünün tenini giydirdim
ölüler beddua da etmez yar
başına yağan her kötülüğü benden gelen zannetme kar.
Geri dönüp izlerimi boşa arama
aşktan ölenin mezarı olmaz yar.
Ayvazım DENİZ