Ver elini elime kıskansın uçan kuşlar
Kanat açıp çıkalım gönlün karlı dağına
Erisin bu ateşle dökülsün gözden yaşlar
Gonca güller yakışır kurumuş
aşk bağına
Serpilmiş çiçekleri derelim gülücükle
Yemin mühürleyelim dudağa öpücükle.
Dert, kederin üstünden rüzgar gibi geçelim
Silip süpürelim ki kalmasın izi bile
Efkar bulutlarını tebessümle açalım
Sevda türküsü dolsun ağız dolusu dile
Ayak basılan çamur dönüşsün bir vadiye
Bu güzel
aşk lütuftur gönlümüze hediye.
Yalnızlık hırkasının sevgili tut ucundan
Söküp söküp atalım ihtiyaç duyulmasın
Tek tek pembe renkleri gökkuşağı içinden
Çalalım beraberce yerine koyulmasın
Giyinelim alları düğün dernek kuralım
Bir kez olsun sevgili zincirleri kıralım.
Çok şey istemiyorum bu hayat zaten benim
Yanımda sen eşlik et şenlensin evim yurdum
Kırağıya çalıyor ateşe vuran tenim
Yeterince dert gördüm dibine kadar vurdum
Şimdi ateş bacayı sarmış devran yürüsün
Hikayenin büyüsü yürekleri bürüsün.
Ayvazım DENİZ