"çal sevgili saat gel sevgili gece
ben kalıyorum günler gidiyor sessizce"
durgun bir "çakıl taşı" içim
yeşim rengi uykulardan uzak
mahmur bir salânın
dingin dizlerinde
ürkek bulutların kızgın çehresini
seyrediyorum yüzünde
artık
uğultulu kanat çırpınışları sesin
bir avuç kül atıyorum
kekeme geçmişimizin gözlerine
"üç ayaklı bir darağacında"
boğuyorum
bozbulanık sevi sözcüklerini
biçimsiz duygularıma
set ören parmaklarım
tek tek kırıyor
aşkımızın yemyeşil dallarını
bir iki güvercin gönlümden kopup
dolanıyor
puslu sarmaşıklara
aşka giden adımların küçük
birbirimizi iten
zalim devler var düşlerimizde
loş bir kederin
"alışık kıyılarına" dalarken
gamlı dokunuşlar
demleniyor içimde
"git uzak akşamda dağıt kendini"
güz yorgunu uykularım
bana kalsın artık
gönül gençyılmaz