aşksoluksuz kalmaktır
kör bir kuyunun dibinde
hissetmek yetmez
yaşa ve anla
aşk huzursuz bir tepkimedir aslında
iliklerine kadar ürperten
kaybetmek korkusu sarar ya her yerini
uykularından uyandırır
gece üç-beş nöbetlerine diker de
kıvrandırır ya
iğneli bir beşiğin içinde
kesif bir çaresizlik
esir alır ya bedenini
güven nasıl olurmuş
yaşa ve anla
aşkbir sevdadır aslında
yanıbaşında çılgınlık
bir elinde tutku
diğerinde korkusuzluk
yakacaksın tüm gemileri
dönüp bakmadan ardına
tutacaksın sevdiğinin elinden
vuracaksın yumruğunu masaya
ve yürüyeceksin aynı yolda
omuz omuza
ama
sadece biz atacak kalbin
heyecanla
kadın severse nasıl severmiş
yaşa ve anla
aşkbir milattır aslında
yangınlardan öte yanmaktır
bir çift bakışın
derin okyanusunda
oysa ben
yanmışım sana ey yar
göz pınarlarımda coşan sel gibisin
ne zaman dikenlerini yoldun da
kan kırmızısı bir gülün
tutuşturdun elime
anladım ki sevdiğin benmişim
ey yâr
hoşgeldin dünyama
kapat kale duvarlarımızı
ve
içinde sadece biz olalım
sadakat ve sahiplenme
nasıl bir şeymiş
yaşa ve anla...
Eylül GÖKDEMİR/02.06.2009