derd ile safi niyazım
bir garip ah ile zardayım
derdi gam olan
derviş ile demdeyim
akl-ı celalinde
bir onmaz gülizarım
vuslat ile yola çıktım
a-bu derya sanıp
aşk-ı serabına kandım
kevser bilip
aşk-ı yalan olan tövbeyi
kana kana içtim
vuslat serde çöle döndü
dergâh olup
ezberi kelam oldu
od-a çerağ-ı
gönüle ben saldım
döne döne
aşk-ı biçare halde
semah-ı bî-tab içinde yanarım
arş-ı ala söze durdu
tekbir ile salah verdi
telkin ile cana can verdi
Hak
aşkı için
hakk-ı ihsanı zuhura yanarım
aşk-ı demde katre oldum
hal içinde
hale uzvet oldum
Mevla kadir dedim
kadir olanla bir
aşk-ı sükuta
Cenab-ı Hak dedim
sergüzarım
aşka tamah eyledi
beşer-i ihsan olmayandan aman diledi
ma'na yı aleme gönül gamı
bertaraf edip intizar eyledi
cihanda beşer-i
aşkı
umman-ı derya sandım
çölde sahrayı dergâh aradım
sükutu ihlal edip
aşkı yalan olana
feryat figân niyaz eyledim
çeşm-i ahuzarım dinmedi
kıble-i güzergâhta aht-ı kemali
gönle akit eyledim
tarık-ı sühada gönül dostuma
arş-ı alemden
hikmet ile selam eyledim
selam ile cümle aleme
gönlü ahvalimden bilhizar eyledim
aşk-ı şura hakk-ı divana durdu
hak ile nicarı kelama saldı
kelam içinde
aşk-ı hakikat
aşk-ı nuru gördüm
nur içinde gayb-ı deryaya daldım
derviş-i dergâh içinde
Hak yolunda bir yüce yola vardım
yüce divanın hanında
türlü bâde içtim
aşk-ı mey ile gönül dergâhımda
takva ile kendimden geçtim
gönülde
aşk-ı köle-i azadı
daimi baharda gördüm