/ayrılık için bile değer
aşka/
ansızın açılır bir kapı
bir kilit takılır aheste izlemlerime
alacaaydınlığın koynuna poz diye durur şiir
bir sözcük patlamasına ışır deklanşör
parmağımın sınır noktasında
işaret ettiğim bir mutluluk çıngırağı
dokunmalardan arda kalan manzume
tılsımın yazarı belirsiz
şairin faili meçhul
cinayet vehminde yırtık anı
şaraba yatırılmış siyah beyaz
anlık bir dikdörtgen
usta işi kelimeler coğrafyası
alizeden beyit
şimalden dize
poyrazdan bent
ah yine kendimce su(s)landığım
bir su(s) altı angaryası
ansızın açıldığında ilham
bir sevi takılır aklın musahip kuşuna
nasıl da havalanmıştır işte yarçekimi
beynimde naftalin kokan uğultu ile
kiremit rengi bir düş balığıdır ruhum
döş bahçemde apansız
alacaaydınlığın boynundayken
sen ve ben söylentileri
ayyuka çıkmış kentlerde korunaksızdır
çok sesli yürek dinlentileri
bir tekrar bir rüya ya da bir kâbus
belki astarı olmayan asılsız bir paranoya
bu şiir gibi düzmece olmalı her şey
sen ve ben arası bir ayrılık olasılığı
koma vakti belki benim
aşka olan inanç yitimim
senin için baş ağrılı bir hezeyan biçimi mesela
ansızın açılacak bir b
aşka kapı
bir kilit asılacak gülizbe özlemlerime
alacakaranlığın oyununda koz gibi duracak şiir
ve bir hasret patlamasına çullanacak
eski zaman fotoğrafları
‘
aşk düşmesi' demelisin sen buna
ben ‘hafıza kaybı' diyeceğim
Nevzat KONŞER
Şubat 11