Daha anne kuzusu bir fidansın,
Sevgi ve
aşka dayanamazsın,
Engel tanımayan lodoslara kapılırsın,
Ne olduğunu bile anlayamadan,
Gülmeye muhtaç kainatı sulayan gözlere kavuşursun,
Evvelinde yemyeşil ağacı kurumaya terk edersin,
Aşk oyunu olur çelik halatın kördüğümü,
Çarçabuk düğümlenir.
Yıllar su gibi geçer düğüm çözerken,
Tertemiz yüreğin daha toy saflığınla,
Yarınını çözemediğin sevdayı alabildiğine yaşarsın
Bir gün terk edilme kapını çaldığında,
Daha çiçekleri yeni açmış ağaç gibi,
Yıkılır yüzükoyun,toprakta kurumayı beklersin,
Her gece boğulursun upuzun gecenin düşlerinde,
ıslak gözlerin olur ömrünün katili,
Ömrünce ararsın kayıp yılları verecek birini,
Mıntıkanda esen rüzgarlardan,
odan olmuş cezaevi,pencereye düşen yağmura,
Sildim maziyi gördüm gerçeği diye,
Kalbin yargılar geçmiş anılarını,
bulutlu gökyüzünde,
Yıldızlara dalıp gider yaşlı gözlerin,
Her gece meyhanelerde,
Sıralanmış kadehleri sarar titreyen ellerin,
Yinede yaralanmış kalbine şifa sığdıramazsın,
Yağmurların arkasında güneş doğsun,
Umutlarım tükenmesin diye ,
Derman olsun özlemiyle rüyalara dalarsın
Acılarla kalınca tek başına,
Dönmek istersin tekrar başa,
Hırpalarsın uyuya kalmış gözlerini,
Yol katledilmiş diye,
Bulamayacaksan derdi deva ilacını,
O zaman sende benim gibi,
B
aşkaları pişmanlık denizinde boğulmasın diye,
B
aşka b
aşkalarına nasihat eylersin.