Yağmur yağsa ince ince
Hep yürüsek, hep yürüsek!
Olsak bir aksak karınca
Hep yürüsek, hep yürüsek!
Kınalı yollar boyunca
Ufukta tan ağarınca
Ruhumuz kansa doyunca
Hep yürüsek, hep yürüsek!
Aşk denir bu heyecana
Bir baygınlık verir cana
İstinye’den Emirgan’a
Hep yürüsek, hep yürüsek!
Akdeniz’in kıyısında
Şavk olsak ay ışığında
Suyun sırlı aynasında
Hep yürüsek hep yürüsek!
Susuz kalsak ölesiye
Nefes almak hevesiyle
Hoca Ahmet Yesevi’yle
Hep yürüsek hep yürüsek!
Boğuşaydık canla başla
Yol verseydi Ulu kışla
Maraşlı şeyh Satılmışla
Hep yürüsek hep yürüsek
Yemen’e bir daha varsak
Huş dağı nerdedir sorsak
Dağı zerre zerre kırsak
Hep yürüsek, hep yürüsek
Veysel Karani’yle çölde
Kuğularla baykal gölde
Sultan Beybars ile Nil’de
Hep yürüsek, hep yürüsek
Dost kazanmasak pilanla
İş görmesek kırk yalanla
Ünü büyük keloğlanla
Hep yürüsek, hep yürüsek
Demiri dövsek tavında
Hasadı dersek çağında
Bektaş’la Çiçek Dağında
Hep yürüsek, hep yürüsek
Bazen atlı, bazen yaya
Mühür vursak beş kıtaya
İpek yolundan Batı’ya
Hep yürüsek hep yürüsek
Bölük olsak, Nuh’un gibi
Bilge olsak kahin gibi
Kanat açsak şahin gibi
Hep yürüsek, hep yürüsek
Gez göz arpacıktan baksak
Pusulara, kurşun sıksak
Cudi’de devriye çıksak
Hep yürüsek, Hep yürüsek
Seven yürek olmaz çorak
Dağlar bize olsa durak
Olsak nice deli yürek
Hep yürüsek, hep yürüsek
Kalmasa yürekte ukde
Görünsek Kaçkar’da Kop’ta
Ufuklarda nokta nokta
Hep yürüsek, hep yürüsek
Sığmasak, hayale, akla
Tükenmesek kırılmakla
Pes etmesek yorulmakla
Hep yürüsek, hep yürüsek
Dumrul olsak rest eylesek
Nice cana kast eylesek
Azraile rast eylesek
Hep yürüsek, hep yürüsek
Gelmesek hesaba söze
Dönsek musikiye saza
Kalpten kalbe, gözden göze
Hep yürüsek hep yürüsek
Bir darılıp bir barışsak
Çoluk çocuğa karışsak
Bisikletlerle yarışsak
Hep yürüsek, hep yürüsek
Efsun sansa da ahali
Aşktır insanın öz hali
Tavaf etsek taç mahali
Hep yürüsek, hep yürüsek
Şirin kanat taksa söze
Kerem düzen verse saza
Songül’le omuz omuza
Hep yürüsek, hep yürüsek