Sen hiç rüzgarda salınan başakların
denizdeki dalgalara benzeyişini,
Yaradanın kudretine hayranlık duyarak
seyrettin mi?
Peki yağmur sonrası toprağın iştah
kabartıcı kokusunu hissettin mi iliklerinde?
Kuşların söylediği sevgi dolu türküleri
hoş kokulu bir çam ormanının ortasında
doyasıya dinledin mi?
Yüreği merhamet dolu,
elleri topraktan çatlamış bir annenin
hazırladığı yemeği,
akşamın yorgunluğunda tattın mı hiç?
Başında sevdanın sarhoşluğu,
Odanda çıra ışığının yaydığı loşluk,
Dışarda gecenin uçsuz bucaksız boşluğu,
ateşten sıçrayan kıvılcımlar gibi yanan ateşböcekleri,
Tertemiz gökyüzünde ışık saçan yıldızlar,
Odandaymışçasına yakın pırıltıları,
Doya doya paylaştın mı onlarla yalnızlığını?
Sonra bir vakit apansız koparıldın mı sevdiklerinden?
Koca bir şehrin gürültülü sokaklarına
bırakıldın mı hiç?
Egzos dumanında boğulduğu oldu mu
gözyaşlarının?
Süslenmiş yalanlarıyla uzandı mı
insanların elleri ellerine?
Peki herşeye rağmen aldanmadan
çevirebildin mi onları geriye?
Bataklıkta açan çiçeğim söyle,
Onların yalanları onlara kalsın desem,
Ve gel desem sana,
Gelir misin benimle?
Yalanların ulaşamadığı o kirletilmemiş
gökyüzünün olduğu yere,
Yoksa memnun musun halinden?
Yoksa sende mi kandın?
Sahte mutluluklarla sana gülümseyen
o yalancı yüzlere...
Şairin Sitemizdeki Diğer Şiirleri
Yorumlar
Henüz kimse tarafından yorum yapılmamış.
Yorum Yaz