Gece matem tutan bir gelin gibiydi
Divitimi hokkadan çıkardım
Patladı içimdeki koza
Bu kaçıncı betime yüreğimi döktüğüm
Saymadım
Eflatun güfteleri
Buğulu bakışlı
Yusuf'un iksirinin timsalidir say
Gözyaşı kadar ılık
Ve gözyaşı kadar yanık
Kadife kadar yumuşak
Nil kadar pak
Fırat kadar hoyrat
Gömeyim tarihe desem sığmaz
Denize döksem deniz sarhoş olur, taşar köpürür
Bensiz olamayanım
Al beni sana sar
Var mı sorun?
Var!
Sevda da ateş mi demektir
Hani her düştüğü gönülü yakar ya
Zamanla küllenir mi acaba
Diyenlerden biri misin sen de
Ya da tam tersini
Diyorlar ya
Aşkın dili, dini, ırkı ve cinsiyeti yok!
Peki, kimdir o zaman aşk?
Soyu-sopu nerden gelmiş? Kimlerdendir?
Hadi deyin! Bu aşkı keşfeden nerede!
Kimi yiğit yumruğunla kalbine vurdu
Canı acıdı altında yarası vardı
Kimi iç çekti
Çeker gibi hançeri kınıdan
Kiminin de
Dudaklarından bir "ah ulan ah!" yükseldi!
Güneşin doğduğu yerden
O nadide âşıklar; o erdemli maşuklar
Gitti gelmeyecek dedi...
Ey benim gönlümün güneşi
Yoktur bu sevdada "?"işareti
Kaç adam sevdim hiç biri sen gibi bakmadı gözlerime
Hele bıçak
Göğsümün duvarına kırbaç gibi şaklamadı hiç
Hele
Böyle kelebek çarpıntılarıyla
Kalbimin üstünde dolu bir tabanca patladı
Hangi değim yeğni kılar bu aramızdaki özneyi
Hadi sevdayı yorma
Say ki kasım vaktinde
İksirin en güzelinden bir damla alazından düştü tenime
Yaktı kavurdu narına
Görmek ister misin damlanın düştüğü yeri
Bir kerecik bile of demedim
Sana dair ne varsa, ben hepsini sadra şifa verici bildim
Gel be sevdamın varisi
"Mazmunun mazmunu"
Kay biraz beri
Sokul bi parça sineme dur öyle
Sana diyor ki gözlerim
Geceye teşekkür ederim
Bu gece uzadığı için
Tan yeri ağarırsa diye
Gün aramıza girer diye kortum
Kalp telaşından "uf"u telaffuz ederse
Ciğer sökülür diye korktum
Böyle bir günah işlersem
Sevda beni terk eder diye korktum
Bu harikulade duyguyu bana hissettirdiğin için
Var ol eflatun sevdam
Hiç bir şey söylemedi
Mütebessim bir ifadeyle öyle güzel baktı ki gözlerime
Kollarım kuru dal gibi iki yana düştü
"Aldırma! " dedim sen ağlayamazsın bilirim
A benim Vuslatım! Efkârlanmak koç yiğide ar değil
Elini ver bana
Kalk kaçalım hayatın arkasından
Suskun! Senden saklamanı istediğim sır
Asla bilinmesin mezar yerim
Olmasın mezarımda taş
Bu topraklarda
Son yüzyılın eflatun sevdasını yasamış bir kadın yatıyor desinler yeter
KAYIP YALDIZ
Bu sevda hikâyesi
Bir gün gelecek anı olacak nasılsa
Var mı onu içinizde tanıyan?
Ne olur bakmayın suretine
Lütfen ulvi olduğunu düşünün...
Yorumlar
Henüz kimse tarafından yorum yapılmamış.
Yorum Yaz
Benzer Konular
Bağlantılı Etiketler: acı,
Adam,
aşık,
aşk,
aşkın dili,
ateş,
ay,
bakış,
ben,
bulut,
can,
ciğer,
damla,
deniz,
Ders,
dudak,
düğün,
düş,
Emek,
gece,
gelecek,
gönül,
göz,
Gözler,
gözyaşı,
gül,
gün,
günah,
güneş,
güz,
güzel,
hançer,
hayat,
hikaye,
kadın,
kalp,
kayıp,
kelebek,
kin,
kör,
kül,
Mey,
mezar,
okul,
ölü,
sarhoş,
sen,
sevda,
su,
ten,
var,
yâr,
yara,
Yaş,
yaşam,
yok,
zaman...
İlgili Olabilecek Sayfalar: