Gören gözler cemâline hayrandır Sultanım
Bakışın yüreğe dokunan en dertli bir nağmedir Sultanım
Aşkınla her dem yanmaya müsaittir hâlim, ne ola
Bu can, bakışlarına kurbandır Sultanım…
Gevşet ipini zamanın tenha yokluğundan
Olmayışın boğazıma dolanan ipin fermanıdır Sultanım
Gel, gel ki az kaldı Mecnun-u isyanıma
Sende ki bu hal, Leyla m olmaya şayandır Sultanım
Ki seni aradığım gönül derinliğimde
Bu derinlik gönülde en asude bir bayramdır Sultanım
Hele bir ses ver ki heyecanlandığım dudaklarından
Sesini duymayışım: bayram yerinde vakitsiz bir ölüme
gebe kalmak gibidir Sultanım
.......................
Vur teline,vur mızrabı ki haykırsın nağmeleri
aşkım
Her sözün boynu bükük bir notada hâlimdir Sultanım
Parmakların arasından gün batmış ki ne ola
Ben kirpiklerin altından doğan bir güne aşinâyım Sultanım
.........................
Sultanım,bak hele,lutfeyle güzelliğini
Ki dertli eyledin yokluğunla beni
Topraksın,yine toprağa müptela
Can çıkmadan gülşümse topraktan bir bakışa
Gönlümü varlığınla
aşk eyledin
Aldın ki benliğimi,beni bende sen,sen eyledin
Şimdi aç kollarını,aç ki durdur zamanı
Ki zaman,başlangıcın ve son’un ânı…
Hiç belli olur mu dünyanın bu garip hâli
Beklide o yüzden, o yüzden beklide Zaman’a nikah ettim seni
Yaprak,yaprak çoğalırken içinde
Bırakma beni ve sen bırakma beni kendime…