Zemheriden beter, çile düşüren,
Soğuk namlu gibi, durur bakışın.
Bilinmez dertlerle, çöle düşüren,
Kâlbe çelik mermi, vurur yakışın.
Yana yana sevdim, gizliden gizli,
Aşktı kül etmeye, bedel besbelli,
Yangında ısrarım, bundan sevgili,
Her zerremde şenlik, ateş yığışın.
Dede öğüdüydü, cana gir oğul,
Arı suda yüz de, istersen boğul,
Gül kokulu yârin, nuruyla yoğrul,
Ömür boyu gönle, bitmez akışın.
*
Söz akîbetinin, evveli güm güm,
Silindi dünyamın, herşeyi gülüm,
Sevimli gelmişti, bil ki zor ölüm,
Hayata döndürdü,
aşkı bağışın.
Sana veda edip, vardım askere,
Adını yâd ettim, günde kaç kere,
Elbette son şafak, gelir teskere,
Güç verdi yeminle, yüzük takışın.
Kalk borusu öter, başlar mıntıka,
Teçhizat tüfeğim, belde palaska,
Mektubun okunur, ezber mutlaka,
Göz kırpar nöbette, selâm çakışın.
Sabah içtimada, akşam tadatta,
Hazırol beklerken, gönül rahatta,
Gözüm daim senle, hep irtibatta,
Hasret yüklü düşü, burca çekişin.
Manga takım bölük, alayda talim,
Günler saya saya, kalmadı halim,
Zaman azdan öte, bitmiyor zalim,
Sonsuz moral olur, sabret deyişin.
Mektubun geldikçe, köşesi yanık,
Koğuş yat emrinde, benim uyanık,
Yatak yorgan şahit, geceyse tanık,
Pembe nağmelere, sevinç dikişin.
Terhis olup dönsün, demiş babası,
Nişanda kavuştum, sözlüm dilbere.
Eş dostun hepsinde, düğün çabası,
Son şafak deminde, aldım teskere.