Her dalganın çekilişindeki güzellik kendisinden öncekinin çekilişine borçludur; her çiçek kendi meyvası uğrunda solmak zorundadır; meyva da düşmedikçe, ölmedikçe, yeni çiçekleri sağlayamaz. Bahar bile kışın yasından hız alır.
Yerinmeler, acınmalar, pişmanlıklar, arkadan bakınca geçmişin sevinçleridir. Geriye bakmayı sevmem ve geçmişimi uzaklarda bırakırım, tıpkı bir kuşun uçmak için gölgesini terk etmesi gibi. Her sevinç bizi bekler hep; fakat her zaman yatağı boş bulmak, yalnız olmak ve kendisine bir dul gibi gelinmesini ister. Her sevinç, günden güne bozulan çölün kudret helvasına benzer. Platon'un anlattığı, hiçbir tasın içinde alıkonulamayan Ameles kaynağının suyunu andırır. Her an, getirdiği her şeyi alıp götürür.
Çok yapılan tenkit ve çıkışlar şiddetini kaybeder.Tıpkı bir tanesi insanın ayağını acıtan çakıl taşının, pek çoğunun üzerinde yüründüğünde tesirini kaybetmesi gibi.