Bugün 02 Mayıs 2024 Perşembe, aşk her şeyi yener.

Ustalardan Şiirler



Zamanların çarkında küçülen ve sönen yıllar
Sislerin perdesinde kaybolan ve solan yıllar
Hatıralarım da hep yer edinen acı sahneler
Mahzun ve mazlum duruşuyla zihnimin duvarına yapışan

Ne zaman, nerde görsem mahzundu
Herkes şad, o ise durgundu
Meçhullere yüzen sala benziyordu
Babasını yitirmişti küçük yaşında bu çocuk

Bir anacığı vardı, birde gelinlik çağında ablası
Anacığını, ablasını hasret demleri ile kaynatarak
Küçük göz oda ve bir avuç toprağından koparak
Gurbetin yapraklarıyla İstanbul'un ensesine kapanarak
Sancıların terleriyle yoğrulmuş,
Elleri ve alnı nasırlı olan.
Maişet temininin gayretiyle köşelere sığınmış yetim çocuk

Kimi yerde boynunda şeker kutusu çıngıraklı
Dolaşırdı sokaklarca: "şekerci keskin naneli, şekerci "
Kimi yerde ayaklı tezgah: simit - poça satar dururdu
İstanbul'da kimseleri yoktu, kimsesizliğe gömülmüş
Kaldığı yer ise nem kokulu,
Duvarı yosunlu bekar odasıydı.

Öksüz çocuk ellerini kafasına sıkıştırmış
Saatlerce öylece durup saklanırdı kendinden
Duman... duman üstünde efkarlı duruşu
Boynu bükük ve ürkek bakışlarıyla inilticiydi

Öksüz çocuk gözleri İstanbul aynasında yağmurluydu
Dertlerin kabuğunda bedenini sarsarak ağlardı
Hayatın ağırlığını taşımaya çalışan çocuk azimliydi de
Daha delikanlılığın baharında... on yedi yaşında olan çocuk

Sılanın bağrında tam ondurt ay olmuştu
Hicranın çilesi yüreğini kanatmaya başlamıştı
Anacığının ve ablasının özlemleri kanatlanmış
Uykusunu bölen rüyalardan sonra kalbine inmişti
Gurbet hapsinden koparak dönüşe karar verdi
Kurban bayramına da sayılı günler kalmıştı

Akşamın ılık serinliğinde sokaklarca süzüldü
Cebinde parası, hülyaların kıskacında dalıp durdu
Bir gün sonra köyümün gözlerimde bulutluğu dağılacak
Birkaç gün sonra tarlamızın başında bulunacak
Birkaç yıl sonra askere uğurlanacak
Ondan sonraki yıllarda evlenecek
Ondan sonra... Daha sonra, diye düşünüp duruyordu
Fakat Rabbimizin kader defterinden habersiz
Biraz sonra ruhunu uçuracak sonundan habersiz

Karanlığın içinde iki çift yırtıcı gözler izinde
Takip ederler insana benzeyen eşkıyalar
Loş ışığın altında önünü kestiler öksüz çocuğun
"Para, parayı ver çabuk "... Çıkar haydi
Öksüz çocuk irkildi, gözleri büyüdü ve haykırdı
"Hayır, vermem paramla memleketime gideceğim"
Eşkıyanın suratsızlığına patlayan yumruk
Ve... Diğer hain keskin bıçağı sapladı. Yetimin kalbine
Çocuk kesik " hı " diyebildi. Oracıkta yere kapaklandı
Eşkıyalar ise karanlığın bağrında uzaklaşmıştı
Kurban bayramına yakın, üç kuruş için kurban edilmişti...

 
0 oy, 0.00 puan

Şairin Sitemizdeki Diğer Şiirleri

Ay Vakti Dondu (1205 kez okundu)
Beni Unut Demiştin (1228 kez okundu)
Güllerden Gülin (1139 kez okundu)
Her Anımda Gömülen (1071 kez okundu)
İstanbul'da Kimsesiz (1102 kez okundu)
Seni Gördüm (1115 kez okundu)
Sürgün Yüreğim (1465 kez okundu)
Üsküdar Toptaşı Cezaevi (1353 kez okundu)
Üsküdar'da Sen (1102 kez okundu)
Yetim Çocuk (2511 kez okundu)
Yüreğimin İstasyonu (1051 kez okundu)

Yorumlar

Henüz kimse tarafından yorum yapılmamış.

Yorum Yaz

Adınız:
Mesajınız:
 

Love.GEN.TR, Aşk ve Sevgi Sitesi
Tüm Hakları Saklıdır © 2004 - 2021