Bugün 02 Mayıs 2024 Perşembe, aşk her şeyi yener.

Ustalardan Şiirler



Bu gece yine uyuyamadım.
Uyumak istemedim belki de
Hep seni düşündüm
İnsafsız, kara vicdanlı…
Beni Viceroy'dan ayıran
Bon, Behmen…
Ben asla yabancılardan yakınmadım
Bana ne yaptıysa dostlar yaptı.
Kız Kulesi'nde saklı sevgilim!
Hiç mi vicdanın yok senin…
Benim gibi birine yapılır mı bu!
Sana gelebilmek için okyanusları aştım,
Kirli sularını yuttum denizlerin
Yılanbalıkları, köpekbalıkları,
Ahtapotlarla savaştım.
Sana hep gül getirmek isterdim
Kalb bahçemden.
Hep senin için çırpınıp durdum.
Güneş bile kıskandı beni senden
Ay yarıldı da yıldızları saldırttı üzerime.
Yarasalar o hücredeki dostun
Kanlı mendilini getirdi bana
Güle gözyaşı oldu şebnem.
Ama sen kapıyı bile açmadın yüzüme
Günlerce kapıda beklettin beni.
Aç dedim bir şey demedin.
Halbuki ne güzel anılarımız vardı seninle.
Hatırlıyor musun Malatya zindanlarını!
Daha yeni ekmiştik çiçeklerimizi,
Daha açmamıştı tomurcuklar.
Tanımıyordu kimse bizi.
Sırata benzer bir köprü üzerindeydik seninle.
Adımız bile yoktu.
Bir tek Nusret gardiyan anlardı bizi.
Kızıl ve kara orduları saldırıyordu dört bir yandan
Biz de tam dört inanmış adamdık hani!
Herkesin kendisinden olmayı arzuladığı
Dört inanmış adam!
Sen o zamanlar daha küçüktün
Üç dört yaşlarında haylaz bir çocuktun.
Ama seni çok seviyorduk.
Sen düşmanlarla boğuşuyorduk.
Sen gülünce gülüyor,
Sen ağlayınca ağlıyorduk.
Sahi bir Ömer Abi'miz vardı anımsıyor musun?
Bağırdı mı yer yerinden oynar,
Ağladı mı alem ağlardı!
O da seni çok severdi
Senin yanında olmak için
Ona vermiştik gönüllerimizi
Senden habersiz, ama ölesiye bir aşktı bu.
Biz vicdansız sen tün bunlardan habersiz,
Parklarda oynarken
Biz hücrelerde yeminini içmiştik aşkımızın
Ölene kadar seni sevecek,
Seni büyütecek, kollayacaktık.
Sahi bir de resmini yapıştırmıştım
Hücremin duvarına;
Elinde silah koşuyordun.
Altında bir de şiir yazmıştım!
Ama ne yapayım söküp yırtmıştı
Hüseyin gardiyan!
Ben yazdım, onlar yırttılar,
Ben çizdim, onlar yaktılar
Ben inşa ettim onlar bozdular…
Daha yüzünü bile görmeden
Aşık olmuştuk sana.
Yılmaz abi aşkını bile değiştirdi
Senin uğruna.
Ama yine yaranamadık sana her nedense!
Seninle konuşabilmek için
Dilini öğrenmeye çalıştım. Gramer sözlük…
Hiç bir şeyim yoktu.
Bir tek sözünü anlamak için
Günlerce uyumadım.
Kapına gelince sana seslenmek için
Yıllarca feryad ettim.
Sahi desene daha ne istiyorsun benden!
Senden esirgediğim neyim kaldı benim
Şimdi de beş kurban sundum sana!
Hala doymadın mı kanıma!
İnan sana duyduğum aşkı
Dağlara duysaydım
Kerem'in delmesine gerek kalmaz
Tuz-buz olurdu.
Secdeye kapanırdı önümde.
Ama sen hala inatsın!
Vampirler gibi kanımı emiyorsun.
Neden Muaviye'ye özeniyorsun?
Sen Ali'nin öğrencisi değil misin?
Aliyle yaşamak,
Ama Muaviye'nin varisi olmak
Ne kötü bir miras!
Kız yerin dibine batsın o lanet olası Kule'n!
Hiç mi duymadın o dostun sözünü.
Hiç mi ibret almadın "Bin Ay'dan!
Neden avuçlara döküldü yıldızlar?
Emin olduğun dostları kov,
Güvenmediğin düşmanlarını yanına al
öyle mi!
Sen nasıl bu kadar kötü olabilirsin?
Kendini bulunmaz Hint kumaşı mı sanıyorsun?
Öyleyse yazıkla olsuna sana,
Haram olsun sana
uğruna verdiğim bunca emekler…

 
0 oy, 0.00 puan

Şairin Sitemizdeki Diğer Şiirleri

Ağlamaklı Olacak Her Şey (1628 kez okundu)
An Anneceğim Ah (1388 kez okundu)
Arsız Şehir Sokakları (1461 kez okundu)
Ben Sensiz Nasıl Ederim (1258 kez okundu)
Sahi Ben Kimim (2304 kez okundu)
Sen Yoktun (1704 kez okundu)
Vicdansız Sevgili (1785 kez okundu)

Yorumlar

Henüz kimse tarafından yorum yapılmamış.

Yorum Yaz

Adınız:
Mesajınız:
 

Love.GEN.TR, Aşk ve Sevgi Sitesi
Tüm Hakları Saklıdır © 2004 - 2021