Bir yürek vardı yirmi yaşlarında
Delidolu...
Pır pır uçtu uçacak kuşun kanadında
Sığamadı ne göğe ne yere
Aşk...
Dur dediler nereye
Zincirler vuruldu küçücük kalplere
Suskun...
Geleni gideni seyretti sessizce
Ş
aşkın...
Ölçüler alındı beyaz duvaklı kefene
Mecbur...
İdam cezası verildi yargılanmadı bile
Şahitler imzalarken emri
Bitkin...
Unuttu senelerce yürek yürekliğini
İdam gününü beklerken
Sadece attı kendi kendine
Yaralı...
Bir gün ufacık kaçış yolu buldu yüreğinde
Şiirlerinizi okurken kapıldı sıcak gülüşlere
Bir kelimeyle
aşkı tatdı gizlice
Bazen umutsuz
aşklarda boğuldu kendince
Bazen boyadı bulutları yeşile
Yeryüzünü maviye
Ama yüreği hep leylak renginde
Ablamın sıcak eli hala bende
Küçük umutlar büyüdü yüreklerde
Demir parmaklıkların ağır sesi
Bıçak gibi kesti
gözler ezildi
Umutlar titredi
Leylak kokusu genizlerde
Hani rengi nerde
Gardiyan sertçe kükredi
Haydi herkes yerine
Ziyaret saati bitti......