Sana yanan bir yiğit vardı, kıydın canına,
Terk etmek reva mıdır dünyanın nimetine?
Ölüm konmadan sen kon yaralı kanadına,
Ezanlara dökülen melekler hürmetine.
Hülyasına daldığım kâbuslardan al beni,
Arzusuyla yandığım düşlerinde uyandır.
Bilinmez iklimlere, diyarlara sal beni,
Bir kanat çırp kalbime, melekleri utandır.
Orucusun gözlerimin kefaretsiz tuttuğu,
Bu tekne senden b
aşka bir liman bilmeyecek.
Kurbanısın, bıçakların kesmeyi unuttuğu,
Zannetme ölüp ölüp tekrar dirilmeyecek.
Bütün geceler geçer, yüreğimden bir kervan,
Yüreğimi yastığa koyduğum taraflara.
Söyle hangi sevdada koptu bu denli tufan,
Artık kaldırıyorum vicdanımı raflara.
Bir seher vakti beni bulacaksın muzdarip,
Ama o an iş işten çoktan geçmiş olacak.
Bir sandalye üstünde, boğazımda kalın ip,
Ancak o zaman
aşkın yüreğimde solacak.
Zannetmeki pişmanım yanıpta erimekten,
Bir anlık olsa bile bir gönüle girmekten.
Hep hayalde yaşardım, razı olsun yaradan,
Yaşattığın bir anlık, hakiki saadetten...