Sevgili..
Ben sende emeği sevmiştim,
ben sende fedakarlığa boyun eğmiştim..
Sense yenilgiyi seçtin,
ve çekip gittin.
Ne zaman değişir dünya,
ne zaman soluk almaya başlar yaşama gömülmüş
aşklar.
Zamanın koynunda eskiyip giden
ardı ardına yitirilen sevdalar.
Acı çeken insanlar.
Hiç bir şey olamamışçasına yaşayanlar.
Bu kadar kolay mı olmalıydı yaşanmışlıklar..
Yada hesabı sorulmamalımıydı kısa yaz
aşklarının
gerisinde bıraktıklarının.
Dünya değişmiyor arkadaş.
Böyle bir lüksümüz yok henüz.
Tanımaya çalışıp ta tanıyamadıklarının hesabını sorma boşuna.
Yorma , yorulma .
Senin yüreğine ektiğin gül fidelerinin yeşermesini bekle,
ama unutma onlarda solacak günü geldiğinde.
Beyaz,
bembeyaz yaşamaya çalış.
Beyaz insanlar olsun dünyanda.
Grilerine taviz verme.
Uğraşma hiç boşuna beyaza dönerler mi diye
çünkü onlar siyahtılar ve gelebilecekleri yegane ton gri.
Gücenmede hemen kaderine,
sen beyazsın,
bembeyaz..
Elbette fark edileceksin bir gece yarısı zifiri bir karanlıkta..
Gündüzün hayrını düşle hep
korkma geceden de
elbet batacaktır güneş.
Her batan güneşte,
ışıl ışıl ortaya çıkacaksın inan.
Karanlığın içinde gizlenen kötüler,
utanacaklardır senden
griye dönüşecekledir inan.
Belki bir gün beyaz.
Hayır!
Beyaz olamazlar,
çünkü onlar siyahtılar..
Sense şimdi,
karamsar günlerinin içindeki beyazlığınla
ışıl ışıl parıldayacaksın..
Bu yaşantının beyazlığa ayırdığı önemsizliğe takılma
Bekle.
Koru beyazlığını.
Böyle oldukça her siyah, gri
her gri yine gri kalacaktır.