Ben Doğuyum,
Güneşin doğduğu yer,
Ne güneşler doğurdum;
Gökteki güneşten b
aşka.
Gökteki Güneş,
Yıldız sayılır, onların parlaklığında.
Ademin çocuklarına beşikler verdim,
Nuh’a gemi, ormanlarımdan.
Musa’ya Asa,
İsa’ya Kâse
Muhammed’e minber verdiğim gibi.
Havva’nın ninnisi söylenir, ovalarımda.
Dağlarımda Davud’un avazı,
Tur’da Musa’nın sayhası,
Bilâl’in çınlayan ezanı gibi,
Ben Doğuyum, hem Orta Doğu,
Ne medeniyetler, doğurdum, gerçek medinelerde
Ne şehirler kurdum.
Babil’den,Ninova’dan Kudüs’ten sonra.
Ne Krallar yükseltip alçaltım,
Karun,Nemrut, Firavundan b
aşka.
Yollarımda Peygamberlerin ayak izleri var,
Şu İbrahim’in Mezopotamya’da,
Oradaki, Nasara’lı İsa’nın
Ya Muhammed’in izleri,
Mekke’den Medine’ye kadar.
Ben Doğuyum,
Güneşin doğduğu yer,
Ne güneşler doğurdum,
Gökteki güneşten b
aşka,
Konfüçyüs, Zerdüşt, Buda,
Fikir adamıydılar, dava adamıydılar.
Sonra Aristo, Platon
Greec’i, Roma’yı kurdular.
Farabi,,İbni Rüşt, İbni Sina
Doğudan aldıkları ışıkla,
Batıyı aydınlatıp,
Dante’yi ve Nietzsche’yi çıkardılar.
Sonra soyguncular, talancılar geldi
Bendeki işbirlikçilerle,
Barbarlar, mülkümü yağmaladılar.
Romalılar ve b
aşka barbarlar,
Ser verdim sır vermedim.
Ürettiğim bütün zenginlikleri çaldılar;
Altın mücevher, petrol ne varsa,
Her şeyimi aldılar, ruhumdan b
aşka.
Götürüp apartman, gökdelen kurdular,
Ama ruhsuz, ama taş,beton, demir yığınları,
İnsanları hapsetmek için “çağdaş” zındanlar.
Adına şehir dediler, şehir görmemişler.
Şehir, Semerkant’tı Buharaydı, Bağdat’tı.
Çevresi bağlar, bahçeler
Adam gibi adamların yaşadığı yer.
Ben Doğuyum,
Güneşin doğduğu yer,
Ne güneşler doğurdum
Gökteki güneşten b
aşka,
Öyle parlak öyle parlaktılar,
Güneş yıldız kalırdı onların ışıklarında.
Nur yüzlü Havariler.
Daha binlerce veli, aziz ve azizeler
Hallac,Yesevi, Arabi, Mevlana, Yunus’lar
O hikayesini dinlediğiniz,
Küllerinden yeniden doğan.
Zümrüdü Anka kuşu ;
Benim Kaf dağımda yaşar.
Ben ölümsüzlük iksiri içtim,
Bende Cebrail nefesi var.
İnanmazsanız Semur’a sorun,
Bilir, o nefes neye yarar.
Yeni güneşlere gebeyim,
Doğurup, çalamadıkları ruhumu vereceğim.
Ali’ler,Selahaddin’ler,Alpaslan’lar,
Meryem’ler, Rabia’lar.
Eski günlerdeki gibi,
Bir doğurdum, bir doğurdum mu!
O zaman bendeki keyfi görün,
Nasılda kınalar yakacağım ellerime,
Tüm gelinlerimin kınasından parlak,
Yılanlar,çıyanlar kaçacak delik arayacak.