ben bir söğüt ağacıyım
dertli akan derenin kuytu bir köşesinde
sırtımı vermişim dereye
o nereye ben peşine
değil!ben hep oradayım ama
o hiç durmaz yerinde
selam nedir bilmez
vurur kaçar elime
tatlı mıhabbeti var desem
değil!e oturup konuşmazki
ya öyle ya böyle
dur bilmez söz dinlemez
akar durur delice
bir de bana öğüt verir
durdukça hayatı anlamazsın diye
yine de hastayım onun yılan dansı gidişine
meğer o da aşıkmış
arasıra açtığım ay parçası gölgeme
yok ki hiç bir çare
durup sarılsa gölgeme
bana hep sitem eder gölgende olduğum an
durdur şu zamanı diye
bir de acı türkü söyler
"bu ne biçim
aşk böyle"
ve sonra yola devam eder
yasak
aşkı kalbinde
umutsuzluk üzerinde
ben boynumu büküp bakarken ardından
o sırılsıklam gözleri
ağlar durur gölgeme
yok böyle bir
aşk yeryüzünde
değil!ben de aşık oldum dere
senin gibi yalnız gölgeyede değil
hem rüzgara hem güneşe
ufuktan gülmesi yokmu onun
dilim tutulur gözlerim akar yere
bir de çekip giderse
benim için başlar o an
ayaz mı ayaz gece
kuğu gibi süzülüp tenime dokunduğunda
güçlenip güzelleşirim
bana sarıldığında
sırtını dönüp bir de esip giderse
ruhum yanıp kavrulur
küllerim savrulur onun peşinde...