İlk
aşk...
Telaşlıydı acaba o kalbi elinde kaçıncı aşıktı ki ?
Çarpıntıları yaz gibiydi sümbül kokuyordu
Yerde susam sırtlanmış karıncaları bile görmeye başladı
Kolay değil on bir gündür aynı halde yaşamaya çalışıyordu
Acaba onunda kalbi dışardamıydı ?
Yoksa yaşadığı nedensiz bir yırtılmışlıkmıydı ?
Çıldıracak gibiydi kız
Artık o an gelsin diye tanrıyı çağırıyordu
An geçmek bilmiyordu, iki dakika öncesi için sözleşmirlerdi
Beynini tırmalayan, camdaki sinek sesi, b
aşka kimse yok
Çarpıntısının yanına birden,
aşkın yüzü bumu sızısı karıştı
İki dakika içinde kızılı,karayı,
aşk açmaz'ı hepsini yaşadı
Buz kesmiş ellerini, oturduğu sandalye ile bacakları arasına aldı
Elleriyle birlikte sevgiside, anlık soğuma girişimine büründü
O sırada kalbini dışarı alan, kapıda belirdi
Az öce yaşadıkları hiçbirşeymiş
Tanrı yine yanında kızın, beğensin beni çağrısına kulak veriyor
Karanlık cafe de az sonra güneş açıyor
Oğlan, kızın yüreğini öpüyor
Ellerini altından alıyor kız, bağlayıp masanın üstünde birleştiriyor
Camdaki sinek,telaşı,çarpıntıları,soğukluğu
Hepsi yok oluyor
Meğer vapurda, martı sesiyle gelen o oğlanı
İntihar meleği sanırmış, zavallı kız
Bir dahaki birleşmeye karar verdikleri an gevşemiş
Sinek o zaman gitmiş
Elleri o vakit ısınmış
Anlayamamıştım
Nerden bilebilirim ki ben öyle çok sevdiğini
İlk kez
aşkı tattığını
Meğer hep
aşka hazırmış
Bir görmüş soğumuş, bir daha göremem korkusuyla
Korku kendini beklenen yağmura bırakınca
İki görmüş ısınmış...
Aşk intihar meleği değilmiş, öğrenmiş.