aşk, isyan
aşk, kuşların kalbini sızlatan ihanet
aşk, bir devrim
aşk, acı
ve acı, kurbanının canıyla sulha erecek kıyamet
aşk, meydan savaşı
aşk, zirvelerin nazlı gülü
aşk, kanda gezen
aşk, tanrı
ve tanrı sadece cesurların ödülü
***
ey çağıma düşmeyen yağmur, çağıma yanayım
aşk hem de yangındır, bırak yansın
sürsün dünyadan çekilene dek
maşukuna tutunan
bütün evrenler aydınlansın
utancım da yansın, çıplak kalayım
taciz çarmıhında bekleteyim yüreğimi
yüzümün perdesinde küheylanlar koşsun
ateşe iliştireyim
güneşe asarak göz bebeğimi
o ateşin harına meyyal olmaktır delilik
ve sadece deli olabilmektir cesaret
şüphesiz ki aşıklar
aynı evrenli değildir ama
aynı çağın delileridir elbet
bütün kabirlere girip çıkıyor kalbim
aşka uğrayanların aşinalığını arıyorum
gülleri kirletirken bülbülün rehaveti
adına
aşk diyorlar
ben de buna yanıyorum
aşık o değil mi ki cem’ eyleyip güneşi
zemheride nazan olmuş bir çiçekle uyansın
kısasa kısas derler, bekle gör
tende uyuyan hangi can
bu kısasa dayansın
dişe diş, göze de göz, olsun olmasına da
yeni doğmuş olandan diş istenir mi
bir ömür renk deryasında gezinirken
aşk karasına düşenlere
ver gözlerini denir mi
denmez ama,
aşkın öleni de bir, doğanı da
diş sevdası güdenler bu yola düşmeyecek
aşikar kılacak zehrini akrep misali
sunulan renklerin cümlesini
vuslata değişmeyecek
........
çünkü
aşk, sadece can ile kısası olandır
işte o vakit
aşk hiç bitmeyecek bir andır
........
Şahin Kabakuş
02.02.2013
Antalya