Bugün 19 Mayıs 2024 Pazar, aşkların en güzeline...

Aşk Şiirleri



Bana öldürücü bakışlarla baktı ama ona hiç kızmadım,
Ona ölü bakışlarla baktım;
Hiç bir şey hissetmeyen, hiç bir şey düşünmeyen.
Birlikte tuttuğumuz balıklar gibi baktım ona;
Hani ne şapşallar demiştim o gün,
Ne şapşalsın dedi kadın bana,
Erkeğin artık benim kollarımda.

Eve gittiğimde artık sen yoktun ama,
Banyoda dağınık eşyaların vardı,
Her zamanki gibi toplamak istedim,
Ama bir türlü dokunamadım o eşyalara,
Nefesim kesildi ve kaçtım,
Banyodan ve senden uzağa.

Sakindim yatağa yattığımda ama,
Dalamadım bir türlü uykuya,
Yatakta oturup karşıya baktım,
Böylece güneş doğdu sabaha.

Gözüm pencereye takıldığında anladım,
Zaman yavaş, zaman ağırdı,
Ben donuktum ama dünya dönmüştü,
Yataktan kalkıp açtım perdeleri,
Sabah olmuştu,
Ve sen artık yoktun.

Geri döner diye düşünüp umutlanmak istedim,
Ama biliyordum ki dönmeyeceksin asla,
Görmüştüm o kadına bakan gözlerini,
Tanıdık bakışlardı aslında,
Ne zamandır bakmıyordun bana o aşkla.

Sonra hiç gitmediğini hayal ettim,
Bir süre kapıldım bu hayale zavallıca,
Zaman yavaş, zaman ağırdı,
Tüm İstanbul hala uykudaydı.

Elime baktım ve elimdeki kazağa,
Ne zaman almıştım, ne arıyordu kucağımda?
Ne kadar oturmuştum, ne kadar?!
Zaman yavaş, zaman ağırdı,
Tüm İstanbul hala uykudaydı.

Ve işte o an da çatladı buzlar,
İşte o an da parçalandı zihnim,
Aklım fark etti kalbindeki acıyı,
Kalbim kahretti bana bunu yaşatan sana.

Ne olduğunu bilmediğim bir ses duydum,
Ellerimde cam kırıkları,
Karşımda bana bakan bir kadın vardı,
Şaşkın bakışları sakinleşti kadının,
Ne kadar zavallı ne üzgün bir kadındı,
Acıdım o kadına, acıdım aynadan bakan bana,
Aynanın yanından geçtim,
Kanayan ellerimle topladım eşyalarını,
İşte o zaman başladım ağlamaya,
Ellerim acıyordu, ellerim kanıyordu...

Sessizliğimin feryadı duyuldu tüm şehirde,
Yerde, gökte, tüm alemde!
Dedim Allahım duy sesimi;
Bilirsin sevmem beddua etmeyi,
Bilirim ki sen de istemezsin etmemi,
Ama ne olur bu seferlik affet beni.

Dedim ki kadın çok sev sen de,
Dilerim kadın sen de çek bu acıyı,
Sana ettiğim ve edeceğim,
Tek beddua olsun bu;
Kadın, benim çektiğim acıyı çek sen de,
Ne daha çok ne daha az olsun o acın,
Ve dilerim o gün de ki kendine;
Yaşadığım acının sebebi,
Ona yaşattığım acıdır herhalde.

Zaman yavaş, zaman ağırdı,
Topladım eşyalarını,
Yas evinde ses olmaz diye,
Televizyonu açmadım hiç,
Ölü eviydi evim, sessizdi,
Beni seven bir adam vardı gitmişti.

Ayakkabılarını evin dışına bıraktım,
Ölünün ayakkabıları kapıya bırakılır ya hani,
Gidenin gittiği anlaşılsın diye,
Bir ihtiyacı olan alır da giyer diye,
Geride kalan o eşyalara bağlanmasın da,
Tutulan yasın süresi uzamasın diye.

Bırakırken söz verdim kendime,
Bir günden fazla sürmeyecekti yasım,
Ağıt dökülmeyecekti dilimden.
Zaman yavaş, zaman ağırdı,
Günün bitmesini bekledim sessizce.

Bitti gün ve çaldı kurduğum saat,
Haber verdi zaman gelmişti,
Sana değil ama ona üzüldüm son bir kez,
Seni seven o kadına üzüldüm,
Aynada gördüğüm perişan kadına.

Saat gece yarısıydı,
Zaman yavaş, zaman ağırdı,
En sevdiğim ayakkabımı aldım elime,
Kapıyı açtım ve çıktım dışarı,
Ölü adamın ayakkabısı gitmişti,
Ölü kadının ayakkabısını koydum yerine,
Ve umdum ki içimden sessizce:
Seni seven o kadın bir daha hiç gelmesin bu eve...

 
0 oy, 0.00 puan

Şairin Sitemizdeki Diğer Şiirleri

Aşk Ve Ağıt (599 kez okundu)

Yorumlar

Henüz kimse tarafından yorum yapılmamış.

Yorum Yaz

Adınız:
Mesajınız:
 

Love.GEN.TR, Aşk ve Sevgi Sitesi
Tüm Hakları Saklıdır © 2004 - 2021