Bir ayağı kırık sandalyenin karşısındayım
Sakladım hatıralarla birlikte onuda odamda
Ne çok severdin onu otururdun sallanarak
Ellerin ellerimde gözlerin gözlerime bakarak
Her bakışın yüreğimi aydınlatan güneşti
sevda rüzgarları eserdi küçücük odamızda
Ben dokunurdum lavanta kokulu saçlarına
Mutluluk gözyaşları dökerdin sallanarak
Aşk solurduk
aşk olurdu odamızda havamız
Sevginin büyüsüyle kendimizden geçerdik
Sen bendeydin her daim birleşirdi elimiz
Aşkın ummanına doğru yelken açardık.
Şimdi bomboş sensiz duvarlar buza kesmiş
Hatıralar uğulduyor beynimde durmadan
Yokluğun bu can için çaresizlik demekmiş
Bırakıp gittin vefasız beni karanlığa atarak....
02OCAK2012