Ne ilk nede son gecesi bu ormanın,
Gerçeğin ta kendisidir aslında , bu yaşananlar hayatın...
Şahinin gözüyle dolaşırken etrafı,
Sırtlan çığlıkları yükseliyor , kaplıyor bütün ormanı...
Kızdırsa da bu sesler , bihaber aslan kralı,
Haline gülüyor ormanın, bütün maymunları...
Ürkek ceylan telaşla , koştururken
aşkına,
Kuma gömüyor kafalarını , bütün deve kuşları...
Garip olsa da ceylanın , aslana olan
aşkı,
Aşk dediğinde değilmidir zaten , düşlemek biraz imkansızı...
Sırtlanlar sıkıştırınca , o masum ürkek ceylanı,
Fırsatçı çakalların kabarıyor , o bitmeyen iştahı...
Örümcekler örerken , ölümcül kader ağını,
Bütün yılanlar mutlu , kaçırmıyorlar bu anı...
Duymuyor hiç feryatları , o yarasanın kulağı,
Aşığı aşıklar anlar ancak , düğümlenirken boğazları...
Renkli hayatları simgelese de , tavuskuşu kanatları,
Kırk ayaklarla doludur , bu
aşk ormanları...
Kaplasa da şimdi kainatı , anne ceylanın feryadı,
Kalpsizler tek şey akıtır , oda timsah gözyaşları...