Dilgir eden ayrılıktan sonra
Güneş yanığı soyulurken yeryüzü teninden
Hüzünle sarmalanan bir beste
O esmer kızın döşünden çıkar
Anadan üryan duyguları saf kız
Dağa karşı tutar türküsünü
Bir yandan da düşünür,
Aşk mı vefa mı
Aşk mı muhabbet mi
Gönlü vafiden yana düşer
Düşünür,
Evvelen
Bir içim su gibiliğini, cilveli, nazlı biraz da mahcup...
Gece yıldızlar inince, düştüğü
aşka...
Şemme
Taşıp kendi içinden, bir b
aşka tecessüm vücutta...
Bağışlanan gül kokuları, her dem altın vakitleri....
İltica
Yaralı bir ceylan gibi, sessiz ve derin sokulmaları...
Sinesinden her düğüm çözülürken iktisap edilen b
aşkalığı...
Saniyen
Dilin bukağıları çözülüp, dökülen söz cevherleri...
Bal şerbet dudaklardan b
aşka b
aşka konuşmaları...
Ahiren
Ay kıskanırken halini, ince ince belini...
Sabaha kadar süren fasılları...
Birden anafor olur,
Ateşli bir titreme ile sarsılır gece
Nicedir yol yiten aşık
Dönüş zamanını beller
O esmer kız
Bilir ki,
Aşk da zamana vabeste
Son bir beklemeye koyulurken
Akıp geçen zamana hayıflanır
Kendini
aşkına alamet görerek
Sonra garip bir duygu ile
Elinde kalan son taşı
Savurur karanlığa doğru
......
Bir yıldız kayarken gözbebeklerinde
Kavuşmayı yakınlaştırmıştır aşık
11.Şubat 2013