aşk cennetlik olsa bu kadar
yanar mıyız cehennemlerde
susar mıyız içtikçe o kırmızı şarabı
çorak toprakta açan dolaşık çiçeklere
uzatır mıyız su dolu kâsemizi
yumar mıyız gözlerimizi her seferinde
aşka teğet geçenlere
sıradan bir öpüşle
ruhsuz gülüşlerini bizde bırakıp
çıkıp gidenlere
dolu dolu koşarız arkalarından
bizde kalan yağmurlarla
bir çıkın gül kolumuzda
sanki uğur gibi boyunlarına
asarız sevgileri
aşk konuşsa bir soluk
dursa acısının yerinde
ne zifiri geceler görür
düşte bile ağlak özlemler
hiç yol vermez uzaklık
yol vermez ki geçelim ona
o çetrefil köprülerden
avuçlarındaki gülü uzatsın merhabalar
ki kalmasın arasatta
aşkşarkılarla geçerken arabalar
cennete
9 12 2011