'çelenk taşımaya alışmış ben'
'seni taşıyamıyorum'
'yaşamaya küsüyorum'
hatırlatma bana
aşk garibi ben
pervane olur dönerim kutlu sevdanla
aşkları arşa götürür
ay'da bakarım
bakınca her yer sen
gövdemi saran
acımı dindiren
nasıl geçti isem dehlizinden
yalnızlığımı mahrum etme
etme asûdem
güzelliğinden
bazı mevsimler beni sana çağırır
kırgın düşlerimde biri bağırır
dönüşür günlerim
sarmaşık olur hayalinle
karışır bir gizemle ezgilere
müjde sunar hüzün yumağına
esintilerim umuduma dökülür
hatırlatma bana
eğiyor bir cürümle gül dallarını
üleşiyor gurbetime
perdeliyor gökyüzümü
turnaların türküleri
bir sestir sükûtun
tan sesi,
gönül sesi,
bir
aşk harabesi gülizarım artık mezar
yüreğimde yoğurduğum çiçekler üşüyor
kopan her fırtına varılmazla mı geçer!
azıksız yaşamaya alışmış ben
yazgımı sunuyorum
aşkın kayboldu mesut günleri
yaşamak ar geliyor.