Burnundan soluyor yine sema
Fırtınam üzeri fırtına, bora,
Medcezir, ne farkeder ki
Adı benimle müsemma…
Avuç içi gibi kaderim saklı
Çizgilerinde,
Ten uyumu sanki
Balık ile okyanusların,
Güneş ile kumral hatlarının…
Ve tezatlığındaki cezbedicilik
Kahrediyor en çok da
Gündüzün geceyi göğ(s)ünden yırtması
Mutlulukların tuzlu gözyaşlarına karışması
Gökkuşağının, güneş ile yağmurun
Tutuştuğu güreşindeki alın teri
Misali…
Ağaç dibi çiçeğinin akşam secdesi
Yaradan’a.
Hepsi de buram buram teslim
Aşk’a!
Dilimde fi tarihinden kalma şarkı
Hayat gergefine gerilmiş
Nakış nakış
Alın yazımın gür yankısı…
Bu
aşk’a bir cihad değil
Belki sadece
Bir baş/kaldırı!
Başı(ı)mı kaldırdım gökyüzüne
Bir de ne göreyim
Hayalin süzülüyor yıldızlardan!
Ve ben en çok da
Gecenin bu bereketli saatini
Seviyorum
Senden ziyade!