Eflatun, felsefecilerin reisidir. İsa (a.s.)'ın Peygamberliği zamanına erişmiştir, ama O'nu tasdik etmemiştir. Cehaleti sebebiyle kendisinin O'na ihtiyacı olmadığını sandı.
Akılsız din olmayacağı gibi, aklı yegane ölçü kabul edip, onun yorum ve hükümlerini din olarak kabul etmek de mümkün değildir. Böyle bir şey, Allah'ın gönderdiği din değil, insanın kendi uydurduğu din olur.
Varlıkların en üstünü insandır. Mahlûkların en aşağısı, en kötüsü de, yine odur. Çünkü, âlemlerin Rabbinin sevgilisi olan Muhammed Mustafâ insan olduğu gibi, âlemlerin Rabbinin düşmanı olan Ebû Cehl bin Hişâm da insandır.
Eshâb-ı kirâm arasındaki uygunsuzluklar ve muhârebeler iyi düşünceler ve olgun görüşler ile idi. Nefsin arzuları ile ve cehâlet ile değildi. İlm ile idi. İctihâd ayrılığından idi.
Gençlik çağının kıymetini biliniz! Bu kıymetli günlerinizde, İslâmiyet bilgilerini öğreniniz ve bu bilgilere uygun yaşayınız! Kıymetli ömrünüzü faydasız, boş şeyler arkasında, oyun ve eğlence ile geçirmemek için uyanık olunuz.
İyi biliniz ki, bid'at sahibi ile konuşmak, kâfirle arkadaşlık etmekten, katkat daha fenadır. Yetmişiki türlü bid'at sahibi vardır. Bunların içinden en kötüsü, Peygamberimizin Eshâbına düşmanlık edenlerdir.