Sımsıcak konuşurdun konuşunca   
ırmak gibi, rüzgar gibi konuşurdun   
yayla kokuşlu çiçekler açardı sanki   
çiğdemler güller mor menevşeler açardı   
Sımsıcak konuşurdun konuşunca   
        Hala koynumda resmin   
Dağları anlatırdın ve dostluğu   
bir ceylan gibi sekerdi kelimeler   
Sesini duymasam çölleşirdi dünya   
dağlar yarılır ırmaklar kururdu   
bulutlar çökerdi yüreğime   
         Hala koynumda resmin   
Gün akşam olur elinde kitaplar   
ve bir demet çiçekle çıkıp gelirdin   
bir kez bile unutmadın 'merhaba' demeyi   
ve en yanık türküleri nasıl da söylerdin   
bir dostun vurulduğu gün   
        Hala koynumda resmin   
Kaç mevsim kırlara çıkıp   
çiçekler topladık mezarlar için   
Belki ürküttük tarla kuşlarını    
belki kurdu kuşu ürküttük   
ama 
aşkı ürkütmedik hiç   
         Hala koynumda kesmin   
Ve hala sımsıcak durur anılar   
sımsıcak ve biraz boynu bükük   
Ne varsa yaşanmış ve yaylaşılmış   
yasak bir kitap gibi durmaktadır   
ve firari bir sevda gibi   
          Şimdi duvarlarda resmin