Sırtında taşıdığın kıl heybe 
dağ rüzgarı ve lor peyniri 
gibi doluysa kır çiçekleriyle 
sesler türkülere dönecektir 
üzünçse ışıklı bir sevince 
Dudaklarında özlem türküleri 
ve gözlerinin menevşesinde 
aşk çağıldıyorsa çavlanlar gibi 
usulca bir umudun menziline 
hüznü gerilerde bırak 
Türküler paylaşıyorsa eğer 
dağ rüzgarları paylaşıyorsa 
sevinç de dahildir buna 
ve o zaman bütün bir yaşam 
paylaşılacak kadar güzeldir artık 
Heybendeki kır çiçekleri 
bir yangındır güze doğru 
tutuşturur yüreğinde 
uzak özlemlerin külünü 
hiç beklemediğin bir anda 
Güz gelip de yangın başlamadan 
tutmalısın doğanın yelesinden 
yüreğindeki sabah olmadan 
gül bahçesine sevda hevengine