Gecenin mehtabında gökyüzünde bir yıldız; 
On dört yaşında dolaşıyor yapayalnız 
Saçları zifiri karanlık , yüzüne çekmiş yaldız !
Gözleri cam yeşili, kaşlar lam- elif, kirpikler ......
Güneşin şavkı vurmuş yüzüne  naz eder insafsız.
        Asıl dudaklarındaki uçuk etkiliyor insanı 
        Çok alıngan,cehennem gibi merhametsiz
        Kopsa fırtına,dolsa denizler tek kıvılcımına faydasız
        Adına Hilal mi desem,Mehtap mı desem,yoksa Ayça mı ?
        Dolunay desem bana küfreder düpedüz.
Belki,kırgın belki çok neşeli öyle.! süzüyor beni
Nasıl bir tutkudur ki, bağladı çözülmüyor teni
Okşaması boğar,öpmesi rüzgar gibi uğultulu
Ah bir sabah olsa da,ölmeden soraydım kim olduğunu 
Adı Bedir mi, Yeniay mı yoksa yarımay mı, 
Kamer dersem, bana yapıştırır mı od’ unu ?
       Gizli sevdadır bu,sevdaların en saklısı
       Onun için uyuyamam, uyanırım gece yarısı
       Hiçbir şeye değişmem onunla yaşadığımızı.
       Güneşin aynası mı ,yoksa dünyanın parçası mı ?
       Bu yüzden hep  gizli söyledik şarkımızı ! 
Bu sihirli bir 
aşktır, açıklanması yasak !
Gizli bir mutluluktur ki, ne kir bulaşır ne pasak
Asırlarca yaşasam, o beni sevmese de ben ona tutsak
Adına Hilal mi desem,Mehtap mı desem yoksa Ayça mı?
Benim için fark etmez yeter ki, Ay’ da bir buluşsak.