Aşkın Hüzünlü yolculuğu
Ne kadar da coşkusuz ,
Aynada duran hüzünler.
Yüzümün diğer yanı,
Gençliğin bitimsiz sevinçlerinde
Ayağa kalkıp sevdam olsan...
Hayat farzetki bir kurgudan ibaret
Sonu bilinen bir geleceğin,
Hazan diğer adıdır ölümün;
Ya da sonbahar vedasıdır olgun zamanların...
İçime ne zaman duygusal bir dokunuşun sıkışsa,
En yüksek ayarında çoğalır acılarım.
Haydi giydir
aşkına çırılçıplak kalbimi;
Taa uzaklarda sensiz sevdam ağlıyor...
Ve kimsesiz soğukluğunda dönsün
aşkımız,
Gece alevinde buluşsun suretlerimiz
Yansın bütün dünya kavrulsun dudaklarımız
Ve yansın sensiz kaderim...
Kime borcu varsa severken çekip gitmelerin,
Ödenecektir zamanla bedeli ihanetlerin...
Dön ki, bir
aşkın zeytinyağına batırılan,
Ufacık bir yufka parçası olalım...
Ve kusalım sevdamızdaki ağrıları,
Kavuşmaya ayarlı saatli bir bomba gibi...
Savuralım nefretimizin kumlarını
Bırakarak çöl rüzgarlarına...
Ve gözlerinden kaderimize inen bu ihanet
İnfaza çekilen satırlar gibi,
Aksın sevgisiz,kuduran nehirlere,
Sana kavuşmanın arzusu ile
Son muştuları arasın mavi denizlerde....