Coşkun ırmakların köpüğü gibi
İçimde bembeyaz oluyor
aşkın
Derin çukur kazan mezarcı gibi
Sevgimin kabrini kazıyor
aşkın
Nasıl sevgi imiş ermiyor akıl
Beynime durgunluk veriyor
aşkın
Düşmanmıyız sanki gel biraz sokul
Yaklaştıkça benden kaçıyor
aşkın
Anlamadım bir türlü bu nasıl işse
Hiç birleşemeden bitiyor
aşkın
Senin hasretinle düştüm bu hale
Attı halden hale beni bak
aşkın
Öyle sevmiştim ki mecnunlar gibi
Mecnunları çileden çıkarır
aşkın
Yaylalarda akan pınarlar gibi
Dudaktan dudağa gezindi
aşkın
Hüzünlü gezinen bulutlar gibi
İçini herkese döküyor
aşkın
Yeşillere bürünmüş bir filiz gibi
Kalbimde gün güne büyüyor
aşkın
Sonsuz bir özlemmiş güneş batarken
Güneşle birlikte batıyor
aşkın
Kara gurbet şu bağrımı yakarken
Bir meşale gibi yanıyor
aşkın
(
Aşk Everest tepesinde açan bir güle benzer, o güle ulaşamayan acizliğini, ulaşabilen de sabır ve sebatı gösterir…)
06/07/1982
Sağmalcılar/İstanbul
Necati ŞİMŞEK