Yatırmadın sinene kara günde başımı,
Seyre dal yâr derdinden, düştü saçıma aklar.
Silemedin azizem
aşka düşen yaşımı,
Mendil ol kalk yerinden, yoksa yakalar faklar !
Yağarken
aşk yağmuru çevirdin kışı yaza
farketmedin halimi, çok mu gördün buseni ?
Ölüyorum durmasın elin mezarım kaza
Kazma, kürek el pençe, bekliyorum yâr seni !
Asıldım bak gözünün kara üzüm bağına,
Ne yazık ki görmedin düştüm sahra çölüne
Kesip atsan başımı Allah'ın bir dağına
Varırım tesbih, namaz,
aşk-ı Mevlâ gölüne !
Ciğerimi dağladı,
aşka düşen kor yaşlar.
Elim, dilim kesildi, yâr peşinde avâre,
Varsam yâr kapısına, düşer kafama taşlar !
Gayrı söyleyin dostlar, varmı
aşka bir çare ?
Serhat ERTAŞ
Şiirimi güzel sesi ile süsleyen kıymetli Durak YİĞİT hocama sonsuz teşekkürlerimi sunuyor, Allah'tan bu güzel sesine ebedi sağlık diliyorum..