an olur
belirsiz fırtınalarda uçuyorum
yüklü miktarda toz bulutu
kervan döner yörüngemde
sonra rotamı şaşarım
kanatlarım tutmaz uçurumlara düşerim
ve bir kuş ölür içimde
an olur
şafak vakti tan kızıllığında
şafağın çıplak sessizliğinde
vakit üç buçuğa üç kala
zelzele dipten vurur yüreğimi
sonra nefesim daralır
içimde bir çocuk ölür ecelsiz
bir çocuk bir çocuk bir çocuk daha...
an olur
bir kervan geçer
talana uğrar toprak anam
dağlarım toz duman
kan ter içinde kentlerim
ve duygularım dar ağacına çekilir
bir yanım ölür çocuksu
ve bir
aşk ertelenir yaşamdan
an olur
öfkem patlar and içerim
sorgu odalarında alırım soluğu
dört yan beyaz duvar
çarmıha gerilir düşüncelerim
beton üzerinde bedenim üşür
ve kan düşer mevsime
umut b
aşka bahara kalır
mısralara hüzün düşer
ve bir mevsim böyle gider
an olur
fırtınalar diner
yırtılır perdeleri karanlığın
gün doğar güneş açar
baharı coşar yüreğimin
renk cümbüşü güller
bir sevda açar
sonra sen doğarsın içime
ve böylece yol alırım
nice yeni baharlara