Son melodisini çaldı gece
karanlığın şiirini okudu son kez,
sessizliğe,
rüzgar son kez esti!
Ayrılık son kez kırdı kalemi
bir sevdâ b
aşkaldırdı hissizliğe
ağlatarak âlemi
bir hıçkırık son kez sesini kesti!
Mehtap serenadını yaptı son kez
ağaran ufuklara, kendince.
Samanyolu son kez ağladı…
ağladıysa niçin, niye, sessizce?
Kutup yıldızı son kez yol gösterdi
bilinmeze gidenlere…
Ay son kez on dördünde göründü,
sanki vedâ edercesine.
Son kez şarkılar ağladı
ve dinleyenlerin ruhu acılara büründü.
Dönmemek üzere gidercesine
- belki dönmeyecekler ardından!?
inledi son kez duygular.
Ve bir yürek son kez
yerinden fırlayacakmış gibi çarptı.
Beklediği müjdeli haber geldi diye
sürgünler yurdundan.
Tuzaklar son kez kuruldu,
söz dinlemeyen kâlbine,
son kez kelepçe vuruldu.
Aradığını bulamayan gözlerde bakışlar
- akarken alevden yaşlar!
Suçunu bilmeyene bir mahkuma
son kez son isteği soruldu.
Çiçekler son kez demetlenmeye razı olurken…
beklentiler son kez
hasretten prangalara bağlandı.
depreşen şifasız yaralar
son kez umutlarla dağlandı.
Gözler dilekler yazdı, okudu gözlere.
Son kez burkuldu yürekler.
Hüzün son kez yükünü dokudu özlere.
Canlar son kez ateşlere attı kendini
son kez, acı anlamlar yüklendi sözlere.
Güneş ufuktan aştı
son kez,
gündüz kucak açtı göklere.
Son kez sabır sınıra yaklaştı
bal işledi küflü peteklere.
Son kez bir sevgi
elvedâ derken sevdiklerine
hazırlandı, merhaba demek için meleklere…
Son kez şiir yazdı bir şâir
Aşkına, hicrânına dâir.
İçini burarken sevdâsı
yırttı kağıdı
fırlattı kalemi
içinde kömürleşirken anlayamadığı elemi.
her şeyden usanan biri
ne ilkler ne sonlar bitmez
dedi, her şeye!
Elvedâ son kez!
19.02.03