yıldızlar ısıtmaz, üşütür beni,
kandili sönmüş suya küskünüm ben...
dilleri yoktur cehremin, ve lakin,
sır vermeyen aynaya küskünüm ben...
inci tanesi gözlerimde her an,
sonsuzluktur hep yüreğimde yatan,
dünyaya
aşk temellerini atan,
mecnun ile Leyla’ya küskünüm ben...
seherde gönle neşe katarken,
bülbüller onun
aşkıyla öterken,
bağrında nice çiçekler biterken,
gül kokmayan yaylaya küskünüm ben...
kokusu sarar çiçeklerin özünü,
söndüremezler gönlümün közünü,
kainatın gülü,nün gül yüzünü,
göstermeyen rüyaya küskünüm ben...
Mehmet’im ne diye yanar durursun,
ne diye başın taslara vurursun,
susuz bir çiçek gibi niye kurursun,
damla sunmayan deryaya küskünüm ben...