Hırdavatçılarda satılıyor
aşkBirinci el ikinci el
O kadar basitleştiriliyor ki
Bir çivi kadar hükmümü olmuyor
Ne işe yaradığını da bilmiyor insanlar
Kandırmıyor
aşk onları
Doyurmuyor her türlü duyguya aç olan insanları
Ben ise kendim yarattım
aşkı
Ezildim
aşkın ağırlığı altında
Taşıyamadım tek başıma
Ve bir aralık akşamı
Aşkı bir eskiciye sattım
Hayır satmadım
Ben
aşkı anlayabiliyorum
Onu satmadım
Öylesine verdim
Sen ise yeni doğmuş bir bebek gibi
Anlayamıyordun bu dünyayı
Aşkıda öylesine hırdavatçı'dan almıştın zaten
Tamamen özentiydi seninki
(sakın ola sende satılma köhne bir hırdavat dükkânında)