güldü kadın
dudak kenarlarından
aşk sızıyordu
nefes nefese kabaran göğsüne sığamıyordu
aklı git/ ayakları kal arası
sahiden gitmeli miydi kadın
oysa anca dinmişti kanayan yarası...
kurallarına göre oynayacaktı bu sefer
aklını vermeyecekti adama
verirse biliyordu
kapanıyordu kullanıma…
gözlerine bakmayacaktı mesela
en zayıf
en dar anlarında
asılmayacaktı göz içi yangınlarına !
teslim olmayacaktı
azala azala...
artmalıydı kadın
artmalıydı sevdalarında !
sokulmadan koynuna
sindirmeden içine
bir mesafe koymalıydı o kokuyla arasına
hep yeni kokular almalıydı adama
koksun diye b
aşka b
aşka
düne düşmeden
yarını düşlemeden
an ve an varmalıydı sevdaya
anlık yanmalı
yeniden
yeniden
her bitişte baştan doğmalıydı küllerinden...!
düşmeden tenin esrikliğine
mümkün müydü dokunmak terine
yeni gün doğmamalıydı üzerine
gün doğumundan önce düşmeliydi o tenden
beden sevdada çürümeden
keyiften yakmalıydı sigarasını
paketler tükenmeden...
adı olmayan kentlere düşmeden bedenler
rotasını şaşırmadan iklimler
akrep ve yelkovan hep yerli yerinde
deniz kendine mavi
gece kendine siyah
kan kendine kırmızı
sevdasına düşürmeden renkleri
sevdasını düşürmeden şiire
yaşamalı kadın
aşkı kendi dilinde
aşktır kadın her dilde
bilir kadın…
aşkı örer her dilimde ömrüne…!
sevgi kaya
"her
aşk kendine uzar...her
aşkı kadın yazar...karakter oyuncusudur aslında
aşkta adamlar..."